Daha önce keyifle yazdığım
bu konuya bir düzeltme yapmam lazım.
Tavsiye
etmiştim ya, özür dileyerek geri alıyorum. Demek ki ve ne yazık ki
Kamil Koç’ta bir standart yok. Bir seferdeki kalite diğer seferdekiyle
bir değil, farklı.
Giderken nasıl keyifli gitmişsem dönerken
tam tersi oldu. Bandırma’dan Rahat seferini denk getiremediğim için
Ankara'ya giden normal bir Kamil Koç ile Bursa’ya kadar gittim. Yani
cebimden fazla para vererek önce Bursa'ya oradan da Rahat seferi ile
Ankara'ya gitmek istedim. Bursa’dan gece 23'de Rahat ile Ankara’ya
döneceğim. Bandırma’dan Bursa’ya giderken muavinle konuşuyoruz, Rahat
konusu açıldı. Çocuk dedi ki “-abi gel bizimle, bak biz Ankara'ya
gidiyoruz zaten, rahat edersin” Bende bacaklarım uyuşur, uyuyamam
Rahat’ta internette dolanırım, müzik dinlerim vs. dedim. Sanki muavinin
içine doğmuş gibi ısrar etti, “-abi bizimle gel, ben biletini iptal
ettireyim” Neyse Bursa’ya vardım. Daha otobüsün saati var. Terminalinde
dolandım, yemek yedim. Saat geldi, gittim perona… Muavine (nam-ı diğer
host mu oluyor?) valizimi verdim, geçtim koltuğuma oturdum. Otobüsün
çalışmasıyla Bursa’nın içinde Formula 1’e katıldık sandım. Gazlamalar,
makaslar hırla. La havle… Muavine sordum şoför genç mi? 30 yaşlarında
dedi ve hayırdırı da ekledi. “-birader aklı başında biri böyle mi
sürer” dedim. Muavin pişkin pişkin “-abi araba bizim, öyle kiralık
değil ki yaktığı mazotu hesaplayalım” deyiverdi. Demek ki otobüs ve
şoförü kiralık olunca veya gündüz olunca daha bir değişik oluyor.
Neyse,
ne bilgisayarı açtım, ne radyo dinleyebildim. Allah’a dua ediyorum ki
şu şoför değişsin diye. Bozhöyük’e geldik ama nasıl geldik sormayın
gitsin. Mola verildi. Mola bitti. Baktım şoför değişiyor genç şoför
gitti en arkaya ayakkabılarını çıkardı, gömleğinin düğmelerini açtı
yattı. Yeni şoförümüz 40 küsür yaşlarında “-hahh tamam bu orta yaşı
geçmiş, işte tecrübe geliyor” dedim. Dedim de gelen gideni aratır
derler yaa bu da öyle oldu. Hayatımda bırakın (hadi otobüse binmiyorum
da) bir arabanın bile bu kadar devirsiz kullanıldığına denk gelmedim.
Düm düz yolda gidiyoruz birader bir gaz veriyor kesiyor, gaz veriyor,
kesiyor. Devir saati muhtemelen mevcut değildi. Tam bu olaya alışmaya
başladım kardeşim bu sefer otobüs düm düz yolda gezinmeye başladı. 3
şeritli yolda bir en sağa gidiyoruz, sonra tekrar ortaya geliyoruz. Bu
bir kere falan değil, hani olur çukur vb. bir şey anlayacağım, kaymak
gibi yol, uçak indiririm. Bilenler bilir, Sivrihisar’a yaklaşıyoruz.
Artık kendi kendime dedim herhalde şoför’ün kafa güzel. Otobüse baktım
bir-iki kişi hariç herkes horul horul uyuyor. O bir-iki kişi de pür
dikkat kesilmiş yola bakınıyor. Dayanamadım kalktım gittim şoföre
“-Kaptan, iyi geceler, acelemiz var herhalde” dedim. Kaptan şaşırdı,
şöyle bir döndü bana baktı “ yooo acelemiz yok” dedi. Artık patladım,
yanardağ gibiyim. “-bu ne kardeşim, bir gaz vermeler, bir kesmeler,
koskoca yolda bir sağa-bir sola gezinmeler” Kaptan attan düştü,
“-beyefendi yolda çukurlar vardı”. “-kardeşim çukur dediğin senin
Bozhöyük’ten beri mi var? Otobüse bindin Bozhöyük’te nerdeyse geldik
Sivrihisar’a çukurlar bitmedi mi? Kafan mı güzel, uyuyor musun
anlamadım” deyiverdim. Ben öyle deyince şoför patladı, “-yok ben şu
kadar senelik şoförümde yok ben içki içmem de” vs. vs. İyi dedim tamam
polisi arıyorum. Tabi bu konuşmalar olunca (yada bağrışmalar) kimileri
uyandı, ne oldu ne oldu diyor. Eben geberip gidecez haberin yok be
birader.
Oturdum yerime artık tabelalarda Polatlı yazmaya
başladı. Anlayacağınız Sivrihisar kavşağını geçtik. Aradım 155’i
bayanın biri çıktı, durumu anlattım. Dinledi, dinledi, dinledi ve dedi
ki “-beyefendi burası Sivrihisar, siz 5-10 km sonra tekrar arayın
Polatlı Trafik çıkar.” İyi dedim. Bu arada şoförümüzün içindeki cin
çıktı yerine melek geldi. Aman Allah’ım o ne güzel sürüş, o ne keyifli
sürüş. 5-10 dakika sonra tekrar aradım 155’i yine aynı bayan. Yine mi
Sivrihisar? “-evet Sivrihisar, bir 2-3 km sonra tekrar arayın” Hay
Allah’ım. Aradım az sonra 155’i yine bayan, artık dayanamadım
“-hanımefendi sizin yok mu telsiz irtibatınız vs. anons edin durumu”.
“-beyefendi Polatlı Trafik ile aramızda telsiz irtibatı yok”. “-madem
öyle lütfen bana Polatlı Trafiğin telefonu verir misini?” Verdi bir
numara aradım bir bey çıktı “-Polatlı mı?” “-evet Polatlı Trafik” ,
“-hahhh bende sizin aradım…” Adamcağız şaşırdı. Anlattım durumu.
“-tamam beyefendi ben telsizle anons geçiyorum, Polatlı içerisinde
otobüsü ekiplerimiz durduracak” 3-5 km vardı bu lafı duyduğumda.
Polatlı
yazdı, Topçular Diyarına Hoşgeldiniz yazdı. Paranoyam tuttu. Bu sefer
155’i aradım. İlk aradığım Polatlı Trafiğin direk telefonu idi. İstedim
ki ofsaytta düşmeyelim, biliyorum ki 155’e yapılan ihbarlar kayıt
ediliyor. Çıktı bir bey anlattım durumu. “-beyefendi az önce ekiplere
anons geçildi, ekiplerimiz Polatlı’da otobüsü bekliyor.” Bu arada ilk
kavşağa geldik, baktım kimse yok. Haydaaaa… Az daha gittik ikinci
kavşağa geliyoruz Polatlı içinde. Heyttt be ekipler durmuşlar ışıklarda
bekliyor. Polis amcam yolun ortasında durmuş, elinde fener, işaret
ediyor sağa çek diye. Sağa çekti bizimki. Kapılar kitli. Seslendim açar
mısın diye açıverdi. Bende indim. Bu arada önümdeki amcam bu olaylar
olurken diyordu ki bana “-yeğenim bu içmiş herhalde, baksana otobüsü
nasıl sürüyor, kafası güzel vs. vs.” Yani ben bir dediysem önümdeki
koltukta oturan amcam 10 dedi. Dedi de polislerin yanına geldim, durumu
anlatacağım. Herhalde oda gelir gördüklerini anlatır, o da ne , baktım
otobüsün dibinde sigara yakmış tüttürüyor. Neyse daha ben polis
ekibinin yanına yanaşır yanaşmaz, kaptan efendi dedi ki “-ben bu
beyefendinin de alkol muayenesinin yapılmasını istiyorum, o da
üflesin”. Zuahaha yaa valla gülmeye başladım, dedim polislere “-ben
yedek şoförüm, arada otobüsü ben sürüyorum , bu nedenle bende
üfleyeyim” Polisin biri dedi ki gerek yok siz yolcusunuz, alkol
alsanız ne olur. Dedim “-olmaz lütfen bende üfleyeyim” Zorla üfledim.
Alkol-malkol yok tabi sıfır. Bu arada yedek şoförü de uyandırdılar oda
üfledi, bağırıyor, çağırıyor, bir ara benim üstüme yürümeye kalktı
muavin tuttu, polisler araya girdi. Üflediler ya aletlere sıfır çıktı,
polisler bana ikna olmam için gösteriyor, “-beyefendi alkolleri yok”
Tamam yok olabilir de bir insan nasıl böyle otobüs sürer anlamadım.
Takoğraf geldi. Polis amcam eviriyor çeviriyor, bana gösteriyor .
Dayanamadım “-abi bana gösteriyorsun da ben ne anlarım bundan bir sürü
çizgi bir sürü bilmem ne” O da temiz çıktı. Ya birader nasıl olur, eğer
o otobüs 90’ı aşmadıysa bende tekerlek olayım. Yalan- dolan. Kalıbımı
basarım aştık. Polise ısrar ettim, içeriye bakın numara var, alet var
takoğrafı yakışıklı yapan ama dinletemedim. Bu arada valla otobüste o
kadar erkek var ya hiç biri gelmedi benim/ekibin yanına. Gele gele bir
bayan geldi ve dedi ki “- memur bey ben İnegöl’den bindim valla buraya
kadar hep tedirgin geldim, şoförler çok kötü sürüyor otobüsü, ben de
rahatsız oldum” Valla ablam otobüsteki saplardan daha erkek çıktı,
takdirimi kazandı. Neyse polis amcam harika bir tirat okudu “-beyefendi
duyarlı bir vatandaş olarak bizi aradı, bizde görevimizi yaptık
herhangi bir sorun görünmüyor, yolunuza devam edebilirsiniz” Kaptan
bana baktı, pis pis gülüyordu. Tam ekiplere teşekkür ettim dönüyordum
ki polislerin biri durdu “kardeş sen bu otobüsle gitme istersen, seni
başka otobüse bindirelim” dedi. Kendisine ve diğer polislere teşekkür
ettim, otobüse bindim. Gün doğmak üzereydi. Kaptanımız Sivrihisar’da
sonra içindeki trafik canavarı yok oldu ve Ankara’ya gelebildik.
Neyse
bunu üzülerek yazıyorum. Kamil Koç ile Bursa’ya giderken nasıl rahat
ettim ve takdir ettim ise dönüşteki bu kabusu da ne yazık ki üzülerek
yazıyorum. Zaten otobüse binen/binebilen bir insan değildim ve kendi
kendime dedim ki tamam binersem Kamil Koç Rahat ile… Ama tövbe,
binlerce kez tövbe... Bandırma Bursa arasında bindiğim o Ankara
otobüsünde ki muavinin dediklerini hatırladım, "-abi gel bizimle rahat
edersin..."
Eve geldim, kızım uyandı, sarıldım, öptüm, öptüm...
"-ne yaptın babaaaaaaaaa?"
"-ne yapacağım kızım, sabaha kadar otobüs sürdüm..."
"-kimin otobüsü babaaaaaaaa?"
"-Kamil'in otobüsünü kızım, Kamil'in otobüsünü..."
Bu yazının ilkine
buradan ulaşabilirsiniz